Sayfalar

31 Temmuz 2014 Perşembe

MİM:Benim Çiftlerim

Taaa fi tarihinde Şemspare beni mimlemişti. Bu mim herkesde dolandı dolandı ama ben bir türlü derleyip toplayıp yayınlayamadım tıpkı diğer 4 mim gibi :)
LoverK çingumun pasladığı mime isim bile buldum :)
Neyse en hazır durumdaki buydu ben de aradan çıksın istedim.



Burada da dediğim gibi gerçekten güzel mimler dolanıyor şu sıralarda ve çingularım sağ olsunlar beni hiç unutmuyorlar. Hepsi yayınlanmayı bekliyorlar kuzu kuzu unutmadım hiçbirini severek ve sırayla hazırlıyorum :)

Neyse dönelim şu anki mime;
NOT! : Bana bu mimi paslayan Şemspare'ye de teşekkür ediyorum bu arada. Bunu yazmayı unutmuşum özür dileriiiim :(
Şemspare'nin dediğine göreee;



kurallar bunlar gerçi ben 4 tane yaptım ama hadi bakalım :)


1. çiftim:

So Ji Sub zaten karizmasıyla yıkıp geçiriyor ortalığı. Ama ne yalan söyleyeyim benim aklımda onu mime dahil etmek yoktu açıkçası. Ta ki bu ablayı görene kadar. Anlatayım hemen;
Bu mim için Yeppudaa'dan resim arıyordum. Yanlışlıkla bu ablanın sayfasına girmişim. bir baktım gerçekten karizmatik. Sonra dedim ki "Neden onu da mime almayayım?" "Ama kimle?" Aklıma da So Ji Sub geldi hemen. İkisi de maşallah karizma sahibi insanlar. Yalnız buraya kadar yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere So Yeon Kim abla hakkında çok da fazla bir şey bilmiyorum sadece "abla yakıyoooonn!" sloganıyla geldi buraya :) 

2. çiftim:

Bu mimi ilk gördüğümde aklıma ilk ikisi geldi. Bence çok da uyumlu bir çift oldular. daha sonra öğrendim ki bu ikili aslında bir dizide beraber oynamışlar.
Dİzinin adı: Shark/ Don't Look Back The Legend Of OrpheusBölüm sayısı:20

Yayın yılı:2013
Konu:Babasının bir vur-kaç kazası nedeniyle ölümüne tanık olan Han Yi Soo / Yoshimura Junichiro (Kim Nam Gil), babasının ölümüne sebep olanlardan intikam almak maksadıyla Japonya'dan Kore'ye döner. 
Çocukluk arkadaşı olan, olayın arkasındaki asıl kişinin kızı Jo Hae Woo'a (Son Ye Jin) gerçekleri öğrenme amacıyla kasten yaklaşır. 
ilk bölümünü izledim güzele benziyor ben beğendim ve muhtemelen de devam edeceğim diziye tavsiye ederim yani :)

daha sonra da bir haber yayınlanmış:




Kim Nam Gil ve Son Ye Jin'in sevgili oldukları söyleniyor.
Bugün yerel bir medya kanalı ikilinin KBS draması ''Shark''tan sonra yakınlaştığını ve 4 aydır çıktıklarını belirtti.
Ama oyuncuların ajansları bu dedikoduyu yalanladı. Son Ye Jin'in ajansı M Steam, ''Sevgili oldukları söylentisi kesinlikle yalandır. Dizi süresince iyi anlaşıp yakınlaşmaları yanlış anlaşılmış gibi duruyor.'' dedi.
Kim Nam Gil'in ajansı Star J de ''Söylentiler doğru değildir. Meslektaş olarak yakınlar ama duygusal anlamda bir şey yok'' diye belirtti

 Not: Dİzinin konusu ve bu haber Yeppudaa'dan alınmıştır.

Sonuç olarak bence olurlarmış. yani ben desteklerdim :)



3. çiftim:
Ya ben bu ikisini yeriiim :) Çok tatlı oldular ya. Lee Seung Gi bence çok sevimli. Park Min Yeong zaten benim gözümde her zman sempatik ve güzel. Bu ikisini yaptım gitti :) ama tabi Lee Seung Gi'nin başı benim gözümde başka biriyle bağlı. Zaten o da hemen yüzüğü gösterdi :)

4. çiftim:

Lee Min Jung BOF la girdi kalbime.O sevimli çıtır halleri sevdirdi kendini. Goong Yoo da Coffe Prens'de çok iyiydi bence. Hatta Yoon Eun Hye ile o kadar da yakışmamışlardı. böyle iyi sevdim bunları :)

İşte bu kadar benim çiftlerim. Güzel oldu gibi sanki değil mi? :) Alış sırama göre yayınlayacaktım ama dediğim gibi aradan çıksın istedim. Daha sırada bir sürü mim var. yakında onları da görebilirsiniz :)
Paslama işine gelince de ben bunu yapana kadar herkes yaptı eğer yapamayan varsa lütfen haber versin hatta vermesin direk yapsın bakalım görelim kimlerin gönlünde kimlar kimlar varmış :)

23 Temmuz 2014 Çarşamba

AMA!

Düne kadar aldığım mimlerin taslakların hazırlıyordum. Üzerinde çalışıyordum yazılarımın. Dedim ki bugün de girmeyeyim internete. Bu günlük de günümü kitaba ayırayım dedim. Kitap okuyamadım. Annemle dışarı çıktık. Tabi hava sıcak ben de oruçluyum. Eve gelir gelmez "Ben yatıyorum" dedim anneme. Yan komşunun haylaz çocukları hemen yatağımın dibindeki odada tepsiyi davul yapmışlar ona vuruyorlar. Tabi uyandım. Telefon çalmış Minik Çılgın aramış. Geri aradım onu. Tercihlerin açıklandığını söyledi. Bu yıl sık sık uğradığım o siteye girdim yine. Zaten bir şey beklemiyordum çünkü -yorumlarda denk geldiyseniz bilirsiniz- çok çok çok ütopik tercihler yapmıştım yani bu seneyi gözden çıkarmıştım zaten. Dediğim gibi bir beklenti içinde değildim.ama...
İşte o ama...
Sonuç: Bir yükseköğretim programına yerleşemediniz.

Biliyordum zaten diyorum tekrar tekrar. Eğer tutabilecek yerleri yazsaydım zaten yerleşirdim diyorum. Bir sürü mühendislik tutuyor diyorum hem de Ankara'da diyorum. Ama ben daha iyisini yapabilirim. O yüzden çıkardım aklımdan bir seneyi diyorum. Sonra diyorum ki biraz daha çalışsaydın istediğin yere yerleşirdin. Biraz daha çalışsaydın bu sonucu hak etmediğini düşünmezdin diyorum. ve söz bitiveriyor.
Sanki birisi akciğerlerime baskı yapıyormuş gibi rahat nefes alamıyorum. Bir sene daha diyorum kendime bir sene daha. ama. işte ama. 
Hani o yıl içinde kurduğumuz tablo gerçek oldu. Hani şu kazanamazsak?" yada "istediğimiz yer olmazsa yine de tercih yapar mıyız?" sorularının karşısında gözümüzde büyüyen o korkunç tablo. Ama biz dedik ki ya da ben dedim ki "tercih yaparım ya bir sene daha kim uğraşacak". Sonuç: gözden çıkartılmış bir sene, ütopik tercihler, okulun gurur tablosunda olmayan bir isim ve kimilerine göre lise mezunu kimilerine göre vasıfsız bir ben.
O yerleşemdinizle biten yazı içimi bu kadar acıtmamalıydı. 
Dersandedeki hocamız bir sene daha kaldığımızda neler beklediğini anlatmıştı hala kulağımda çınlıyor: Bir sene vasıfsızsınız. Bir sene boyunca tekrar aynı sınavları göreceksiniz. Bir sene boyunca otobüse metroya indirimli değil de tam kartla bineceksiniz. Çünkü siz öğrenci değilsiniz artık. Bir sene potansiyel gelin/damat adayısınız. Herkes gözünüze kazanamadı diye bakacak.....
Aklıma geliyor anlatışı o zamanlar tam bir felaket gibi geliyordu ama şimdi bu hazırlanmış klasik bir senaryo ve ben de baş rolüm.
En yakın zamanda tekrar çalışmaya başlayacağım ama bu sefer sayısaldan değil. Biyoloji istesem de laboratuvar ortamında çalışmak istesem de bir sene daha o dersleri çekemem. eşit ağırlıkdan gireceğim seneye. 
Ve inşallah artık olur. 
Olsun lütfen bu son çünkü.

14 Temmuz 2014 Pazartesi

İÇİMDEN GELDİ:TOLGA ÇANDAR

Bugün abim ve arkadaşlarıyla iftara gittik. Abim tam bir Muğla aşığı. Bunda lise ve üniversite döneminin tamamının orada geçmesinin de etkisi var tabi :) Eee tabi koyu bir Egesever -ben uydurdum şimdi ama oldu galiba :))- olduğu için Özay Gönlüm ve Tolga Çandar hayranı. İşte bugün de arabada giderken Tolga Çandar dinledik dilime dolanıverdi bu şarkılar sırayla söyleyip duruyorum mırıl mırıl. Karşı koyamadım kendime bir de burada paylaşayım dedim :)
Bir de Tolga Çandar'dan bahsetmişken aklıma da hep şu komik anısı gelir :)



Hadi buyrun :)
1)

2)


7 Temmuz 2014 Pazartesi

MİM: Nedir Ne Değildir?

Harmony çingum beni yine unutmamış ve yine bir mimde görmek istemiş :)) Sahuru beklerken, etraf sessizken, A Man From The Stars yeni bitmişken,The Master's Sun'ın ilk bölümünü yeni izlemişken, eee tabi biraz da tırsmışken, işte neyse tam da şu an bu mimin tadını çıkara çıkara yazabilirim diye düşündüm :)) Ee hadi;

Blog açma hikayen nedir? 
Harmony'nin dediği gibi her mimin demirbaş sorusu :) Cevap için hemen bir tık.

Blogunun ismi nereden geliyor?
Aslında ben blog açarken annem yanımdaydı uzuuun uzuuun düşündük isim konusunu. Sonra benim aklıma geldi. Daha iyisini bulana kadar en iyisi bu diye düşündük ama şu an seviyorum. Değiştirmeyi düşünür müyüm şimdilik hayır :) Ha bir de şu sıralarda blog ismim sanki kiloluymuşum gibi düşündürüyor diye düşünüyorum(cümleye gel). Ama öyle abartı bir kilo problemim ok yani her genç kız gibi ya da her ÖSYM öğrencisi gibi aşırı stresden dolayı biraz fazlam var ama öyle çok değil yani onu belirteyim dedim :))

Hangi mevsimi seversiniz?
Kesinlikle kış. Soğuk ve bembeyaz olmalı. Pencerenin karşısına geçip kalın kazağına ve yumuşacık battaniyene sarılıp sıcacık kahveni yudumlayacaksın. Mevsim deyince benim aklıma hep bu manzara geliyor. Ben bu düşüncemi şuna bağlıyorum. Biz bundan 7 yıl önce Muğla'da yaşıyorduk.Ee tabi akdeniz iklimi dolayısıyla kar görmek biraz zor. Kışları hep yağmurlu, hava hep turuncu... Yani orada kaldığımız 7 yıl boyunca (ki ben 6 yaşında gittim ve 7 yıl kaldık orada) kış nasıl olur bilemedim hep sonbaharda kaldı mevsim. Oranın yazıyla sorunum yok ki hala da çok özlerim Muğla'daki yazları ama dediğm gibi kış yok orada. İşte ben de Ankara'ya gelince fark ettim bunu. Kış nasıl iliklerde hissedilir öğrendim. Aradığımı buldum :) Artık ben nasıl etkilenmişsem yazının yarısını kış özlemimle dolduruverdim :))

Bu mevsim sana neyi çağrıştırıyor?
İşte o bahsettiğim pencere önünde battaniye kalın kazak sıcak kahve falan:))

Kırmızı ruj mu eyeliner mı?
İkiside değil. Eyeliner çekebilecek kadar becerikli, kırmızı ruj sürebilecek kadar da cesur değilim.

Blog yazmak sana ne kazandırdı?
"Kore" diyince "Ayyy ne kadar saçmaaaa!!!" ya da "Hint filmlerini severim" diyince "Ayyyy gerçekten iziyor musuuuun onlarııı!!!???!!" demeyen arkadaşlar. 



Kitap okumak mı bir şeyler yazmak mı?
Kitap okumak. Belki de sınav döneminde okumayı özlediğim içindir :)

Şiir mi, roman mı, hikaye mi?
İlla birini seçeyim mi? :( HEPSİ HEPSİ HEPSİ :)

En çok etkilendiğin film?
Şimdi beğendiğin veya sevdiğin değil etkilendiğin. Hmmm düşünmek lazım. Kız Kardeşimin Hikayesi olabilir ya da Dalgalara Karşı olabilir ayrım yapamadım şimdi.
 
Hangi tür kitap/film?
Tarihi, romantik, fantastik, çocuk...

Öğrenci olmak mı iş hayatı mı?
Öğrenci olmak :)

Kitap okumak mı film izlemek mi?
Kitap okumak

Klasik giyim mi spor giyim mi?
Öğrenciyiz sonuçta -ya da bu yıl vasıfsız:'(- bir de kasik giyim yaşıma göre biraz ağır kaçar sanki onun için spor giyim

Almaktan asla vazgeçmeyeceğin şey?
KİTAP KİTAP KİTAP KALEM DEFTER 

En sevdiğin yemek?
Ne olursa yerim :))

En sevdiğin dizi?
Karar veremem ki. Ben sıralayayım siz seçin:
Elveda Rumeli
Secret Garden
My Gİrl Friend İs A Gumiho
Heirs
A Man From The Stars 
...

Özel yeteneğin olsa bunun ne olmasını isterdin?
Aklıma ışınlanmaktan başka bir şey gelmiyor hele de trafikten bu kadar ağladığımız bu günlerde.

http://24.media.tumblr.com/tumblr_loerhbK5FT1ql7dmyo1_500.gifHasta olmanın en kötü yanı nedir?
İştahımın kaçaması :( oburum sanki biraz ;)

Alınacak listen var mı?
Kitap listem var ama sayılır mı?
Hanımın çiftliği(1.2.3. kitaplar)

Milena'ya Mektuplar

Saraydan Sürgüne
mihmandar 
Katre-i Matem
Şah Sultan
...

İlk aldığın makyaj malzemesi?
İlk öyle çok makyaj malzemesi almam ama yıllık çekimleirm için dersaneden çok sevdiğim arkadaşım beni watsons a götürmüştü (canım benim şuraya gidelim mi dediğimde hemen koşar gelir ne olursa olsun. İ. teşekkür ederim bir tanem :*) İlk diyebileceğim onlardı galiba; rimel (Dramatic Look Mascara 5x Volumeve ruj (Watsons Magic Lip Balm ruj gibi de değil asında sürünce seffaf ama 5-6 saniye sonra rengi beliriyor İ. bana dudağın rengini aldığını söyledi bilemiyorum ararken bir yazıya geldim ayrıntı için buyrun) almıştım. 

İşte bu kadaaaar :)) Beni hiç bir mimde unutmayan çingum Harmony'ye teşekkür ediyorum tekrar ve artık yavaştan bitiriyorum şimdi de sıra mimi paslamakta:
yapmamışsınız gibi geldi ama bilemedim ben size atayım da mimi gerisi sizin :)) hadi ben kaçtım o zaman :))



6 Temmuz 2014 Pazar

"Twitter"a ilk adım

Çok karışık görünüyor ama bakalım üstesinden geleceğim galiba :) Bu arada beni hemen tanıyan ve hoş geldin diyen loverK, blogumda uçuşup duran şu sevimli kuş için tekrar teşekkür ederim :))
neyse işte artık ben de twitterdayım biraz yardımla tabi :))